9 Kasım 2013 Cumartesi

Tükenmişlik değil de daha çok siktir edilmişlik sendromu

Her şey sevgilim olacak insan evladının Kocaeli'ye gitmesiyle başladı. Göt. Sorun gitmesinde değil elimi sallasam Kocaeli'ye çarpacağım zaten sorun mesafe de değil. Sorun şu ki,  o gitmesine rağmen benim üniversite için Kıbrıs'a gitme ihtimalimin olması ona direkt ayrılığı hatırlatıyor nedense. Bildiğin "Gidersen ayrılırız" ültimatomu çakıyor bana sağlı sollu. Sonra da "Yeağ ben seni strese sokmak istemeyeröm biliyöröm İstanbül'ü kezeneceğini eme bünleri de bil." diyor. Desin. Göt.

Kardeşim olacak insana yanaşayım bir konuşalım dertleşelim dedim, "GERİZEHALI LOL OYNUYOZ AHA GİTTİ İŞTE MALAPTALSALAH. UZAK DUR BENDEN! " şeklinde müthiş imoğşınıl bir tepki verdi. Versin. Göt.

 Dersanedeki tipler korku filminden fırlamış gibi. FEM'LİYİZ ALİMALLAH! İnsanlar 1526 yılından sonra gelişmeyi bırakmışlar bildiğin. Tek dertleri "Aha kızla erkek yan yana duruyor! Ayrılın lan münafıklar! Biriniz kaynar su getirin lan dökelim şunlara da bir ayrılsınlar!" olan insanlardan Alice Harikalar Diyarı'nda tadında davranmalarını beklemiyorum zaten. Sanırım beni sınıfın ateisti ilan ettiler. Etek boyum kısaymış ve sevgilim varmış diye de sanırım yollu olduğumu düşünenler de var aralarında. Düşünsünler. Götler.

 İstanbul Psikoloji hayallerimi süslese de en fazla tramvayla ya da otobüsle falan önünden geçebilirim sanırım. İnsanların düşünceleri neyse de ben bile umudu kestim kendimden. Biraz erken kestim umudu evet farkındayım ama konu benim diye tolerans gösteremem valla hiç kusura bakmayın. Bildiğin gerizekalı doğmuşum ben, yapım bu. Dolayısıyla da 4 ay sonra YGS, 7 ay sonra da LYS pıçağı bana takacak gibi. Taksın. Göt.

Bedensel yorgunluk, ruhsal yorgunluk, yalnızlık ve bitmişlik hissi sağ olsun, sinir sistemim de sonunda çöktü sanırım. Oturduğum yerde hiçbir sebep olmadığı halde sanki gözlerimin önünde çocuğumu kesiyorlarmış gibi ağladığım krizler başladı. En ilginci de geçende durup durduk yere otobüste ağlamaya başlamamdı . İnsanlar sanki üstüme kutsal su döküp bana haç göstermemek için kendilerini zor tutuyorlarmış gibi bana bakarlarken yüzümü saklamaya çalışmak pek de kolay olmadı. Olmasın. Göt.

Yalnızım. Çok yalnızım anasını satayım. Tüm bunların temelinde bu var .Yalnızlık. Ornitorenk gibi, panda gibi ne bileyim kelaynak gibi yalnızım. İnsanlar iki şık arasında kalıyorlar ve eğer o şıklardan biri bensem tereddütsüz diğer şıkkı işaretliyorlar sanki. (amına koydum benzetmeyle felsefe yapmanın.) Sevgilim Kocaeli'yi, kardeşim siki kırık bir oyunu, ailem benim geleceğimi, ben de başkalarının hayatlarını kendime tercih ediyorum. Doğru ya, ben bile kendimi tercih etmezken başkalarının beni tercih etmesini nasıl isteyebilirim ki? Onlar da haklılar. Haklı olsunlar. Götler.

Hayatımda yazdığım en ergence, en duygusal ikinci yazı oldu bu da.  Birinciyi söylemesem daha iyi sanırım. Olsun. Göt.

Asıl yoran da sürekli rol yapmak. Çevremdekileri üzmemek için. Çevremdekilerden çok kendimi rezil etmemek için. Ya da sadece kendime dert arıyorumdur belki de. Sanırım sonunda iyice şizofrene bağladım. Bağlarsam bağlayayım. Asıl göt benim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder