31 Temmuz 2012 Salı

Sende nazar var nazar içeri girdiğin andan beridir esniyorum bak.

Son zamanlarda en çok duyduğum şey herhalde. Ben de cevap olarak "Ya evet taş gibi hatunum sütun gibi bacaklarım, renkli gözlerim, altın sarısı saçlarım 90 beden de göğüslerim var" DEMİYORUM tabii ki çünkü renkli göz olayı dışında hepsi kolpa. Gözlerim de grimsi bir yeşil zaten böyle aman aman bir olayı yok. Zeka desen normal düzeyde. E ulan insan merak ediyo haliyle benim nereme nazar değebilir ki? Ama ilginç bir şekilde "Aman da aman ne kadar hanım hanımcıık güzeeel akıllı bir kızınız var maşallah maşallah tütütütütü huağk puuh" deniyo. Sanki kız görmemiş mübarekler. Denk mi geldi yoksa harbi nazar mı değdi bilmem ama yüzümün her milimetrekaresinde sivilce çıktı, kilo aldım bacaklarım kalınlaştı, saçlarım dökülmeye başladı ve depresyona girdim. En sonunda bu durumuma kahrolan halamla babannem bir olup bir okuyup üfleyip tükürüğe boğdular sağolsunlar. Şimdi iyiyim neyse ki ama bu nazar olayını feci taktım kafama ota boka "nazardır nazar" demeye başladım ve durumumdan tırsıyorum, yardıma ihtiyacım olduğu kanısındayım. Mesela bardak mı kırdım? "Kesin yan komşu nazar değdirdi nazar çıktı işte fena olmadı." şeklinde düşünüyorum. Yakında üfürükçülüğe falan başlar okunmuş şeker imalatına falan girerim belki de. İşiniz düşerse beklerim yani YGS öncesi bir tükürüğe balgama falan boğabilirim isterseniz. Neyse öyle işte hadi iyi geceler gençler tütütütüü maşallah sizee.
Alın yavrumlar bu da nazar duası. Yné iiSiNiz hNyy ;)))

15 Temmuz 2012 Pazar

Pamuk Şeker vs. Keçiboynuzu Pekmezi


Rengi olsun sapı olsun çöpü olsun her türlü pek bayılmadığım bir şekerleme türüdür pamuk şeker. Pembeden de nefret ederim zaten her ne kadar pek belli etmesem de. Keçiboynuzu pekmezinden nefret etmeyene pek rastlanmıyo zaten bu yüzden onu direkt geçiyorum. Bu aralar evde otur otur filozof olduğumdan bu iki gereksiz yiyeceği düşünce biçimlerine benzetmeye başladım. Pamuk şeker anı yaşayan saftirikus portikusları, keçiboynuzu pekmeziyse geleceğe odaklı yaşayan obsesifouynsları temsil ediyo. "Amına koyayım böyle felsefenin. Ne alaka lan?" dediğini duyar gibiyim aziz din kardeşim. Özetlemek gerekirse ki gerektiğinin farkındayım çünkü Aynştayn wasn't here, şu şekilde özetleyebilirim: Pamuk şeker ilk alındığında hayvan gibi bir şekilde elinde öylece dururken onu nasıl bitirebileceğini  değil kokusunun güzel olduğunu, yerken de tadının güzel olduğunu düşünürsün. Anca yedikten sonra o yapışkanlıktan birbirine kenetlenmiş parmaklarının ve isyan etmiş ağzın ile burnunun farkına varırsın ve temizlenirken yediğine pişman olursun. Pamuk şeker yerken sadece anı yaşıyosun yani. Gelelim keçiboynuzu pekmezine. Keçiboynuzu pekmezinin kokusunu alır almaz yedikten sonra ağzında bırakacağı tadı düşünüp onu nasıl geçirebileceğini düşünürsün, yerken bu eziyeti boşuna çekmediğini, vücudundaki kan miktarı artacağı için daha sağlıklı ve dinç görüneceğini kendine hatırlatıp durursun, yedikten sonraysa böyle bir gerizekalılığı yapmanı gerektirecek bir şey olmadığını fark edip pişman olursun. Keçiboynuzu pekmezi yerken de geleceği düşünerek hareket etmiş oluyosun böylelikle. Kısacası öyle yada böyle, düşün ya da düşünme pişman olacan gardaş başka çare yok. Pişman olmamak içinse aşırı bir ileri görüşlülük gerekiyor ki o da iyi olmazdı bence çünkü pişman olucam diye hiçbir şey yapmadan geberip gitmiş olursun. "Hayskiyim ya pişman olursam lan?" diye düşündüğün zaman akla şu gelmeli: Yapsan da yapmasan da pişman olacan hafız, kaçış yok. Sonu her türlü kötü zaten. Madem öyle, sona yaklaşmadan mutlu olma şansını geri tepmemek lazım bence. Mutlu olabildiğin kadar ol. Kaçınılmaz kötü son her türlü gelicek zaten ya olmazsa diye bir şey yok. Mutluyken aklının bir köşesinde olsun ama bu mutlaka yoksa bulutların üstünde uçarken şak diye götünün üstüne yapışırsın alimallah. Acayip çelişkili şeyler söylüyorum harbiden ama anam beni çelişkili doğurmuş zaten. Sakallı bebek mi olur allaasen? Pin kodumu 3 kere yanlış girdikten sonra puk kodumu da yanlış girip bloke etmişler bence beni. Neyse keçiboynuzu vardı evde gidip onu ulaşamayacağım bir yerlere kaldırayım en iyisi.