27 Mayıs 2012 Pazar

İnkepşın*

Şimdi bana "o inkepşın değil inception ve insepşın diye okunuyooo" artistliğini yapmayın, soy ağacınıza tırmanıp daldan dala atlarım sizin sevgili miniklerim. Olay yanlış yazmakta zaten. Her neyse konuya giriyim ben. Son birkaç haftadır abidik gubidik rüyalar görmeye başladım. Öyle sapık sapık şeyler söylemeyin bana, öyle bir şey değil çünkü. Mesela tanıdığım herkesi görüyorum ama o kadar saçma şekillerde ki anlatamam. Birkaç gün önce gördüğüm rüyada teyzemin veteriner kliniğinde girişin bakkal yapıldığını, kasada da Tofu'nun durduğunu gördüm. Bu en normaliydi. Ondan 1-2 gün önce gördüğüm rüyaysa hayatımda gördüğüm en siktirboktan rüyaydı herhalde.












Hayvanat bahçesi gibi bir yerdeyiz ama kafesler yok, hayvanlar kafalarına göre takılıyolar etrafta ve sürekli hayvan türü artıyo, bok götürüyo ortalığı doğal olarak. Kuzenim ve ben de o hayvanlardan sorumluymuşuz ama ben hayvanlardan acayip korkuyorum kuzenim koruyo beni falan filan. Onndan sonra aniden sahne değişiyo, Arkadaşım Sincap ve ben bir inek çiftliğindeyiz, ortalık bok püsür içinde ve bizim ineklerin yanından geçip bir yere gitmemiz gerekiyo. Geçmeyi deniyoruz ama o tam anlamıyla boka batıyoruz. Hele Sincap resmen boktan görünmüyo ama hiç umrunda değil inatla oradan geçmeye çalışıyo. Tam o sırada çiftçi geliyo ve "Kızlar durun yardım ediyim size burdan o şekilde sikseler geçemezsiniz." diyo ve aniden beşiktaş marşı söylemeye başlıyo. "Siyaahla beyaz ortaak olmuuş kartalın aşkı böyle doğmuuş haydi hisseeet bu hislerimi haydi hisseet bu hislerimiii." diye bağırmaya başlıyo. Sincap da beşiktaşlı, o da "oha çoğoş lan." diyip katılıyo. Ben rüyamda bile gurur yapıyorum galatasaraylı insan geberse söylemez beşiktaş marşı diyerekten söylemiyorum onları izliyorum sadece. Aniden bütün inekler iki ayak üstüne kalkıp "Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin!" diye bağırmaya başlıyo. Biz mort tabii. İnekler öyle takılırken çiftçi bize geçin der gibi bir hareket yapıyo biz de koşarak geçiyoruz ordan ve bir kapı görüp kapıdan içeri giriyoruz. İçerisi 5 yıldızlı bir otel, Sincapla ben hala bok içindeyiz ama. Sincap "Hadi resepsiyona gidip oda anahtarlarını alalım lan çok geç kaldık zaten" diyo, ben de tamam diyorum. Anahtarları alıp odalara çıkıyoruz. Meğerse okulla Madagaskar'a gelmişmişiz o yüzden her yerde öyle hayvanlar varmışmış falan filan. Yorgunluktan geberdiğim için hemen odadaki yatağa yatıp uyumaya başlıyorum. Uyurken başka bir rüyaya geçiyorum. Burda da bizim evdeyiz, kardeşim kuzenim ben falan How I Met Your Mother'ı izliyoruz. Kapı çalıyo, kardeşim gidip açıyo kapıyı. Kim gelse beğenirsiniz? Can Bonomo! "Ya hiçbir otelde yer kalmamış ben de burda kalayım dedim hem misafirperver insanlara bennziyosunuz siz." diyo. Biz tabi "Oha saçmalama buyur geç bütün şarkılarını biliyoruz biz senin!" olaylarına girip yağ çekiyoruz, ben çekmiyorum daha doğrusu kardeşim ve kuzenim yağ çekiyo bir tek. Can Bonomo gülümseyerek içeri giriyo ve kardeşimle bilgisayarda kardeşimin sürekli oynadığı ama benim çok saçma bulduğum bir oyun oynamaya başlıyolar. Ondan sonra kardeşimle kuzenim salona gidiyo Can ve ben baş başa kalıyoruz. Biraz havadan sudan konuşuyoruz sonra da...(fesatlığınızı sikiyim sizin) sonra da aniden sevgili gibi bir şey oluyoruz. Ama aniden aklıma Tofu geliyo, Cann Bonomo'ya "Ya sen gerçekten çok tatlısın ama benim sevgilim var aramızda herhangi bir şey olamaz." diyorum. (Ulan ne kadar sağdığım be. Helal olsun bana alnından öpülecek insanım yemin ediyorum.) O da "Hadi ya üzüldüm bunu duyduğuma, hoşlanmaya başlamıştım çünkü senden." diyo. Can Bonomo bana bunu diyo lan! Ben öyle mal mal yüzüne bakarken Can Bonomo aniden çocukluk arkadaşıma dönüşüyo ve "Lona biz beşik kertmesiymişiz evlenmemiz lazım hadi kalk gidiyoruz" diyo ve beni kolumdan tutup nikah dairesine götürüyo. Aniden üzerimde bir gelinlik beliriyo, hemen nikah kıyılıyo ve evleniyoruz. Şükürler olsun ki o sırada uyandım. Hem de tamamen uyandım önceki rüyada uyanmadım yani. Uyanır uyanmaz da önce bildiğim bütün duaları okudum sonra da bilinçaltıma bildiğim bütün küfürleri edip uyumaya devam ettim. Oğlum bok içinde başlayan rüya ineklerin beşiktaşlı çıkmasıyla ve Can Bonomo'nun bana aşkını ilan etmesiyle devam ediyo, yediğimiz içtiğimiz hala ayrı gitmeyen çocukluk arkadaşımla ne olduğunu anlamadan evlenmemle de bitiyo.
Bu şebek nerdeyse sevgilim olucaktı lan.
 Buradan çıkarılacak sonuç ise benim rüyamda bile sağdık bir sevgili olduğum ve artık ineklerden ve çocukluk arkadaşımdan uzak durmam gerektiği. Hadi ben kaçtım, rüyanızda beni görün. (o)))

20 Mayıs 2012 Pazar

Pardon 2 dakikanız varsa ben bir küfredip gidicem.

Şansımı, hayatımın bu kadar boş olmasını, hala tırnak yiyor olmamı, buluttan nem kapmamı, her boku abartıp paranoyaklaşarak kendime işkence etmemi, ailemin beni sürekli anladığını "sanmasını", sevgilimin beni seviyomuş gibi görünmesini ama benim buna bir türlü inanamamamı ve siktirip gideceği günü, hiçbir şeye ve hiçkimseye güvenemiyo olmamı, tüm korkularımı, gereksiz umutlarımı, hayalgücümü, bulunmalarını istemediğim halde kendilerini japon yapıştırıcıyla yapıştırmışçasına hayatımdan bir türlü çıkmayan, lekemtrak insanları, ne yapacağına karar veremeyen hava durumunu, Metallica'nın yemin etmişçesine Türkiye'ye yıllardır gelmemesini, eski sevgililerimi, arkadaşlarımın eski sevgililerini, haksız yoldan kazandıkları parada boğulan şerefsizleri, bu memleketi çıkarları doğrultusunda felakete sürükleyen itleri, beni seviyormuş gibi yapan insanları, beynimin olması gereken yerdeki büyük boşluğu, o boşlukta kaybolup duran düşüncelerimi, okul bahçesinde her gün bulduğumuz kuş ölülerinin sebeplerini, kantinde hiçbir bok olmamasını, kardeşimin öküzlüklerini, mark'ın parası sayesinde o tiple ayarttığı taş gibi hatunu, katilleri, ırkçıları ve asırlardır beklenen dünya barışının bir türlü gelmemesini tenhada Nuri Alço, Şahin K., Tecavüzcü Coşkun, Bekir Reyiz, Cemal Hokka, Hacker Okan ve dünya üzerindeki tüm eşekler siksin. Topunuzun götüne piton girsin. Gece geç saatte acıktığınızda o mucizevi yiyeceği bulamayın inşallah. Sırtınız kaşınsın da kaşıyan birini bulamayın. Sabaha karşı kediler tarafından dövülün, sevgiliniz tarafından terk edilin, kimse yüzünüze bakmasın. Tam götünüzde şark çıbanı çıksın, üstüne oturamayın. En sevdiğiniz yiyeceğe alerjiniz olduğunu öğrenin. Amin. He bunların arasına bir de olmayacak dualara amin dememi eklemek lazım. Bunu okurken hayatınızın boşa harcadığınız 3 dakikasını da ben sikeyim. Haydi hayırlı traşlar.

18 Mayıs 2012 Cuma

Afyonkarahisarlılaştıramadıklarımızdanmışçasına tebessüm ettim.

Biliyorum amınakoyim. Biliyorum lan. Hep aşk meşk yazıyorum bu aralar. Ama hayatımda başka bir değişiklik yok ki. Harbiden lan bu kadar monoton bir hayat daha olması imkansız bence, bana özel bu durum. Hatta artık aşk meşk de monotonlaştı. Sıkılmadım ha yanlış anlaşılmasın hala "yerim onuu" modundayım ama günlerim hep aynı geçiyo lan. Sabah daha karga bokunu yemeden kalk, 15-20 dakika kendine gelmeye çalış, hazırlan, ucu ucuna servise yetiş, bin, okula git, derse gir, teneffüslerde Tofu'yla oturup mal mal bakış ve karnında şu hep bahsedilen kelebeklerden uçuşsun (bu arada bence kelebek melebek uçmuyo abi, solucan onlar kıvrıla kıvrıla geziyolar hatta, insan gıdıklanıyo çünkü ciddi ciddi.), dersi dinler gibi yaparken bir yandan da kızlarla saçma sapan esprilere şaşılacak kadar hayvanca gül, sınav sonuçlarını öğrendikten sonra ben gelecekte ne bok yiycem lan hademe bile olamam diye düşün, okuldan çık, eve gel, Bugün Ne Giysem isimli siktirboktan programı izleyip milletin giydiği kıyafetlerle taşak geç, uyu, uyan, Tofu'yla mesajlaş, sonra o "Bitaneem uyuyalım mıı?" desin sen de "Tamam hayatım iyi geceleer seni seviyorumm" de o da "Ben de seni seviyoruum hem de çok" desin ve git uyu. Yemin ediyorum anlatırken bile kusasım geldi lan. Bir de bunları her gün yaşadığınızı düşünsenize. Bir arkadaşın değişiyle; "31 olsa çekilmez amınakoyim." Yaratıcı bir arkadaştır kendisi. Her neyse. Öyle yani hayatıma bir renk gelmesi lazım. Ama aklıma da yapılabilecek ilginç bir şey gelmiyo ki. Aslında eskiden bu tip durumlarda (tabii o zaman sevgili babam hattımın mesaj atma şeysini kapattırmamıştı) kafadan bir numara sallayıp saatlerce gerçek adımı söylemeden tanımadığım insanlarla mesajlaşır kendi çapımda eğlenirdim. Şimdi onu da yapamıyorum. İzlediğim bütün diziler de sezon finali verdi zaten. Of ne bok yiycem lan. Var ya iyi ki 14 takipçiden 2 tanesi bile okumuyo bu bloğu yoksa kesin takip etmekten vazgeçerlerdi ha. Kafama göre takılıyorum burda işte günlük tutar gibi, iyi de oluyo. Her neyse ya ben bunları yazmıycaktım aslında başka bir şey yazıcaktım ama bunlar aklıma nerden geldi bilmiyorum. İşte bloğunuzun okunmuyo olması da bu işe yarıyo işte, istediğin kadar saçmalayabiliyosun, senden başka okuyan bir Allah'ın kulu yok çünkü. Her neyse. Vay amınakoyim harbiden ne yazacağımı unuttum lan. 

En iyisi Günther'den bahsediyim ben size. Alman bir popçu gibi bir şey, bizim Ajdar'ın Alman versiyonu desek daha mantıklı olur aslında. Herif klip değil sulandırılmış porno çekiyo lan bildiğin. Şarkıların da sözleri genelde "Ola olaa rata rata raa mamma miaa" ya da "Owwh you touch my tralalaa. Hıhağh. My dindindoong." tarzı şeyler oluyo. Bu aralar okulda taktık bu adama, hatta geçenlerde oturup adamın şarkılarından birini ezberledim resmen, yakında konserlerine falan da giderim herhalde. Öyle bir durumda Allah'ını seven durdursun lan beni. O herif arada beni de siker yemin ediyorum. Aslında Ajdar bu herifin yanında Cübbeli Ahmet Hoca kalır çünkü Ajdar'ın işi naneyle, muzla, turpla, olmadı şahdamarla ama bu Günther denen herifin işi amla, götle, memeyle. Kısacası Günther Ajdar'ı da arada siker. Öyle yani. 
Aa konser demişken, bu yaz nerdeyse sevdiğim bütün gruplar Türkiye'ye geliyo ve ben gidemiyorum lan. Evanescence, Apocalyptica, MEGADETH ve aklıma şu an gelmeyen birkaç tane daha. Sincap Megadeth'e gidiyo, öküz. Neyse lan gitsin o, sonra da eski zamanlarda sinemaya giden zenginlerin fakirlere filmi anlatması gibi gelir bize konseri anlatır artık. Neyse. Şu bitmek tükenmek bilmeyen sınav haftası da başlıycak pazartesi, ebem sikilicek yine. Kalmak üzereyim de öyle yani. Acaba İstanbul Üniversitesi'ne hademe olarak alırlar mı lan beni? Nah alırlar. Neyse bugünlük bu kadar Lona Saçmalaması yeter, tüm çocuklara iyi geceler. Ya da şu da olabilir: Güneş batınca ardından tepelerin, ayrılma zamanı geldi Lonatabinin. Yok lan olmayan sikime benzedi bu. O değil de ağzım iyice bozuldu benim de ha. Amaan neyse daha önce de belirttiğim gibi, beni seven böyle kabul etsin. Heh buldum şimdi. Sepet sepet vişne, götüne girsin şemsiye, bizde yok veresiye, sikerler adamı ölesiye, cümleten hepinize güle güle. Kafiyemi eşekler siksin.

6 Mayıs 2012 Pazar

Owh. You touch my tralalaa. Hıağh, my dindindooon.

Bu aralar bulutların üstünde uçuyorum resmen. Sınavlar bittii, arkadaş ortamı iyi, Tofu vaar, Tofu vaar, Tofu vaar, hı bir de Tofu var. Of çok seviyorum lan şapşalı. Öyle böyle değil. Aşık değilim ama, olmamak için de götümü yırtıyorum resmen. Sevmeye devam etmek ama aşık olmamaya çalışmak o kadar zor ki anlatamam. Aslında şıpsevdi biri sayılmam ama işte ne biliyim ya. Tuhaf işte amınakoyim. Aslında teknik olarak çıkmıyoruz ama pratikte baya baya sevgiliyiz şu an. Ben istedim böyle olmasını da çünkü belirsizlik her zaman daha iyidir bence. Hani böyle çıkmıyosunuzdur ama konuşuyosunuzdur. İlişkilerdeki en en en en en güzel dönem o zaman işte. Terk edilme korkusu yok ama içten içe onun senin olduğunu biliyosun. Acayip süper bir şey bence bu. Gerçi bu aralar böyle bir soğukluk var gibi ama geçer herhalde. Geçer di mi? Of iyice paranoyak oldum lan. Amaan neyse Kapadokya'da şimdi okulla, dönsün bir de sarılmaya, hafif hafif yiyişmeye kaldığımız yerden devam ederiz biz. Özledim zaten şebeği. Öyle yani aşk hayatım böyle. Siz de zaten "Aaah bir Lona gelse de bize aşk hayatından bahsetse. F5'e basmaktan parmaklarımız nasır bağladıı." diyosunuz di mi canlarım? Kesin kesiin.
Hayatımda başka değişiklik olarak ne vaaar? Yok galiba bir şey. Şimdi gidip 40 sayfalık tarih ödevine devam ediyim yoksa tarihçi peek çook pek çok sevicek beni. İyi geceler sayın okurlarım, tabii öyle bir şey varsa. Bana ne lan okuyup okumamanız pek sikimde değil aslında yazıyorum rahatlıyorum ben burda işte. Neyse iyi geceler fındık kurdu gözlü palyaçolarım.